İş Hukuku Uygulamaları

 Modern anlamda iş hukuku uygulamaları Batı Avrupa’da meydana gelen sanayi devrimi sonrasında, işçilerin ağır çalışma koşullarından etkilenerek işçilerin korunmasına yönelik bir anlayıştan ortaya çıkmıştır. Ülkemizdeki işçi, işveren ve devlet arasındaki iş hukuku uygulamaları da bu anlayıştan esinlenmiştir. Bu bağlamda iş hukuku uygulamaları; 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 6356 Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gibi temel kanunlar ile ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri uyarınca yürütülmektedir.

 İş hukukunun işçi merkezli mevzuat olması sebebiyle, işverenlerin bu alanda önemli yükümlülüklere tabi tuttuğu ve söz konusu yükümlülüklere aykırı ise ciddi idari ve cezai yaptırımlar uyguladığı görülmektedir. Gerçekten iş mevzuatı, iş yaşamının değişim ve esnekliği dolayısıyla sürekli yenilik göstermesi gereken bir mevzuat olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu değişim de iş mevzuatının takibi güç karmaşık bir mevzuat haline gelmesine sebep olmaktadır. Öte yandan söz konusu mevzuatın usul ve esas kurallarına aykırı olarak işlem tesis edilmesi işverenlere önemli maliyetler oluşturmakta, Ceza Kanunlarına dahi muhattap olmaktadırlar.